Ana içeriğe atla

Doç. Dr. Alptekin: Ermenistan yanlış zamanda yanlış yerde

21.10.2020

Doç. Dr. Hüseyin Alptekin, “Azerbaycan’ın Türkiye’den aldığı SİHA’larla sahadaki dengeyi nasıl değiştirdiği son çatışmalarda belli oldu.” dedi.

hüseyin_hoca1-1619c588-c82c-41a3-8b9a-4af45481b928.jpg

İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hüseyin Alptekin, Dağlık Karabağ’ın Türkiye ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında yer alan son derece stratejik bir yer olduğunu söyledi. Türkiye’yi Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine, Azerbaycan’ı da Anadolu’ya bağlayacak toprak bütünlüğünün aradaki Ermenistan koridoru tarafından kesildiğini anlatan Alptekin, Dağlık Karabağ’ın Ermenistan işgalinde olmasının bu bağlantıyı daha da güç bir duruma soktuğunu belirtti. Ermenistan’ın, Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia etmek için konuyu yüzlerce yıl geriye götürüp tarihi ve kültürel haklar icat etmeye çalıştığını kaydeden Alptekin şöyle dedi: “1994 yılında sağlanan ateşkes, statükoyu 30 yıl boyunca koruyarak Ermenistan işgalinin sürmesini sağlamıştır. Bu sürede dönem dönem taciz ateşleri, karşılıklı saldırılar, yer yer çatışmalar yaşanmış olsa da şu anki seviyede bir savaş, ateşkes döneminde görülmemişti. Bölgede kalıcı bir ateşkes ancak fiili gerçekliğin hukuki sınırlarla örtüştüğü bir durumda mümkün olacaktır ki bu da Ermenistan işgalinin son bulması anlamına gelir. Ne var ki bu işgali sona erdirmek ateşkeslerle veya uluslararası aktörlerin ara bulucu olacağı yeni bir ateşkesle değil, maalesef savaşarak mümkün olacak gibi görünmektedir.”

“SON SAVAŞI TIRMANDIRAN TARAF ERMENİSTAN OLDU”
Azerbaycan’ın bir yandan ekonomisini güçlendirip diğer yandan askeri kapasitesini artırmaya çalıştığını dile getiren Alptekin şunları kaydetti: “Azerbaycan’ın Türkiye’den aldığı SİHA’ların sahadaki dengeyi Azerbaycan lehine nasıl değiştirdiği de bu son savaşta belli oldu. Ancak Azerbaycan için askeri kapasitesini geliştirmek yeterli değildi zira işgal altındaki topraklarını kurtaracak bir harekât başlatmak için ateşkesin net bir şekilde Ermenistan tarafından bozulması gerekiyordu. Zira olası bir Azerbaycan ihlalinde, ABD, Fransa, Rusya ve İran gibi küresel ve bölgesel güçler Ermenistan’a neredeyse koşulsuz destek sunarak ciddi bir blok oluşturacaktı. Bu son savaşı tırmandıran taraf ise Ermenistan oldu. Belki de asıl soru neden Azerbaycan’ın harekâtı şimdi başlattığı değil, neden Ermenistan’ın bu kadar yanlış bir zamanda Azerbaycan’ı tahrik ederek savaşa çektiği olmalı.”

“TÜRKİYE SAVAŞA DOĞRUDAN MÜDAHİL OLMAMIŞTIR”
Türkiye’nin Azerbaycan’a en net desteği sunan ülke olduğuna ve Azerbaycan ordusunun eğitiminden silah envanterine kadar pek çok konuda iki ülke arasında yakın askeri ilişkiler bulunduğuna vurgu yapan Alptekin, bununla birlikte savaşa müdahil olmadığını söyledi. Ermenistan’ın durumun tersine bir algı oluşturmaya çalıştığına dikkat çeken Alptekin şöyle dedi: “Ermenistan, Türkiye’yi dengelemek adına yanına farklı küresel ve bölgesel güçleri çekmeye çalışmaktadır. Bununla beraber şunu da söyleyelim ki Ermenistan’ın geçtiğimiz temmuz ayında TANAP, Bakü-Tiflis-Cayhan boru hatları ile Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun geçtiği Azerbaycan’ın Tovuz vilayetine gerçekleştirdiği top saldırısı bir bakıma Türkiye’ye yapılan bir saldırıdır. İki ülke arasındaki kültürel yakınlığın yanı sıra bunun gibi stratejik sebepler de Türkiye’yi Azerbaycan’ın yanında konumlandırmaktadır. Ancak Türk F-16 jetlerinin Ermenistan uçaklarını düşürdüğü yahut Türkiye’nin Karabağ bölgesine Suriyeli milis taşıdığı gibi savlar teyit edilmemiş Ermenistan iddialarıdır.”

Haberin tamamı Anadolu Ajansında yayımlanmıştır, okumak için tıklayınız.

Son Güncelleme Tarihi: 24/02/2023 - 10:03