Bakiler: Kitapsız ve kütüphanesiz bir evin mağara karanlığından hiçbir farkı yoktur

Kavacık Kampüsümüzdeki konferansın öncesinde Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Güldeniz Ekmen, Eczacılık Fakültesi Öğretim Görevlisi Sevda Er ve Müzik Bölümü öğrencileri, Dr. Ekmen’in bestelediği bir Bakiler şiirini şarkı formunda seslendirdi. Dinletinin ardından konuşmasına başlayan Yavuz Bülent Bakiler, Türk insanının kitap okuma alışkanlığı olmamasından yakındı.

“EVLENEN KIZIMIZIN ÇEYİZİNDE TEK KİTAP VAR, ONU DA OKUMAZ”
Memleketi Sivas’tan örnek veren Bakiler, “Sivas’ta evlenen kızımız çeyizinde tek bir kitap götürür. Onu da duvarda yüksek bir yere asar, okumaz. Oysa kitapsız ve kütüphanesiz bir ev olamaz. Böyle evlerin mağara karanlığından hiçbir farkı yoktur.” dedi. Bir kızı ve bir oğlu olduğunu söyleyen Bakiler, evinde bulunan 5 bin kitabı çocuklarına da okutamadığını, yeni neslin 30-40 yıl önce yazılan kitapların dilini ağır bulduğunu ve okumadığını söyledi. Medipol öğrencilerine bilhassa seslendiğini söyleyen Bakiler, gençlerin Türkçe dünyalarının zayıf olduğunu ve bazen hocalarını bile anlayamadıklarını kaydetti. Üniversite öğrencilerinin sokak Türkçesi ile konuşmasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Bakiler, has Türkçe kelimeler kullanmak varken yabancı kelimeler kullanmanın da matah bir şey olmadığını söyledi.

“KİTAP ALACAĞINA ÜZÜM, LEBLEBİ AL”
Çocukluğunda ve gençliğinde tüm harçlıkları ile kitap satın aldığını anlatan Bakiler, annesinin “Oğlum bu kitaplar ne işe yarayacak? Bunları alacağına kendine leblebi, üzüm al” dediğini, bu durumun hemen her Müslüman Türk ailesinde böyle olduğunu anlattı. Fransız yazar Balzac’ın, “Millet, edebiyatı olan topluluktur” sözünü aktaran Bakiler, Kuran’ın insanı müspet ilme çağıran 700 ayeti içerdiğini söyledi. Bakiler, insanların zihinlerini aydınlatmalarının önemine işaret etti. Hiçbir nota bakmadan ve hiç takılmaksızın 1,5 saatin üzerinde duru bir Türkçe ile konuşmasını sürdüren Bakiler, konferansın sonunda bir şiirini de yorumladı.