Ana içeriğe atla

Prof. Altıntaş: Osmanlı Devleti salgınlarda gülsuyu ve sirke kullanırdı

22.09.2020

Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Osmanlı Devleti’nin salgın hastalık zamanlarında kullandığı metotları anlattı.

Ayten_hoc

İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Osmanlı Devleti’nin salgın hastalıklarda kullandığı metotları ve Osmanlı hekimlerinin dikkat ettikleri noktaları anlattı. Osmanlı Devleti’nin salgın hastalıklar yaşanmadan önce ve yaşandıktan sonra Osmanlı hekimlerinin tavsiyesi ile tedbirler aldığını kaydeden Altıntaş şöyle dedi: “Osmanlılar döneminde de salgın hastalıklar baş göstermiş ve tedavi edilmiştir. Osmanlı hekimleri salgın hastalık durumunda yapılması gerekenleri tıp kitaplarında yazmıştı. Osmanlı hekimleri salgın hastalıkların yayılmasında kirli havanın etkili olduğunu düşünüyordu. Salgınların olduğu yerlerdeki havanın temizlenmesi için birtakım önlemler alıyorlardı. Bunların başında havanın temizlenmesi için tütsü yakmak geliyordu. Evlerde tütsü yakılarak kötülükler uzaklaştırılmak istenirdi. Türklerin kullandıkları tütsülerin başında üzerlik ve ardıç dalı gelirdi. Ayrıca adaçayı, kekik, sandal odunu, kokulu reçineler ile tütsüler yapılırdı. Özellikle ibadethaneler böyle zamanlarda devamlı tütsülenirdi.”

“GÜLSUYU VE SİRKE YAŞANAN YERLERE SERPİLİRDİ”
Sokakların tütsülenmesi için sirke kullanıldığına dikkat çeken Altıntaş şöyle devam etti: “Sokak başlarına taşlar yığılır, ateş yakılarak taşlar ısıtılırdı. Sonra üzerine sirke dökülerek kirli havanın temizlenmesi sağlanırdı. Hekimler ayrıca gülsuyu ve sirkenin karıştırılarak yaşanan yerlere saçılmasını tavsiye ederlerdi. Durgun sular ve bataklık yerler kirli havalı olduğundan oralara gidilmemesi istenirdi. Temiz havası olan yerlere gidilmesi öneriliyordu. Özellikle kuzeyden esen rüzgârların daha faydalı olduğu düşünülüyordu. Yaşanan yerlerin havalandırılmasını isterlerdi. Böyle zamanlarda suların da kirlendiği düşünülürse suları önce kaynatıp soğuduktan sonra içilmesi tavsiye edilirdi.”

“VÜCUT BENTONİT KİLİ İLE GÜÇLENDİRİLİRDİ”
Osmanlı hekimlerinin salgın dönemlerinde vücudun kuvvetlendirilmesine ayrıca önem verdiğini ifade Altıntaş şöyle dedi: “Salgın hastalıklarda bedenin öz kuvvetlerinin kullanılması başvurulan bir önlemdi. Korunmada öncelik ‘Tin-i Mahtum’ dedikleri kil toprağıydı. Bugün bentonit kili dediğimiz ve ilaç olarak kullanılan beyaz kil, salgın başlar başlamaz kullanılmaya başlanırdı. Bu killer hap şekline getirilerek satılırdı. Osmanlı hekimleri salgın zamanı her gün ara verilmeden yarım kil tabletin içilmesini tavsiye ederdi. Ayrıca az yemek de önemliydi. Hastalık zamanlarında yemek aralarını uzun tutmanın bedeni kuvvetlendirdiği hususu, çeşitli kaynaklarda da yazıyor.”

Röportajın tamamı Sabah Gazetesi’nde yayımlanmıştır, okumak için tıklayınız.

Son Güncelleme Tarihi: 24/02/2023 - 10:28