Garipağaoğlu'ndan 'her okula bir diyetisyen' önerisi

BÜYÜMELERİNİ ENGELLİYOR
Obezitenin vücuttaki bütün sistemleri bozacağı gibi kalp damar hastalıklarına, diyabete, karaciğer yağlanmasına, ortopedik sorunlara ve en önemlisi de psikolojik sorunlara yol açacağına dikkat çeken Garipağaoğlu, "Şişman kişiler mutsuz, ruh sağlıkları bozuk. Toplumca dışlanıyorlar. Özellikle okul çağı çocuklarda bu sorunlar daha ön plana çıkıyor. Özgüvenleri düşük oluyor. Bu bütün yaşamlarına ve meslek seçimlerine yansıyor" açıklamasında bulundu.

30 YILDA KATLANARAK ARTTI
Prof. Dr. Garipağaoğlu sözlerine şöyle devam etti: "30 yıl önce çocuklarda obezite yüzde 3 oranındaydı. Obez çocuk diye bir şey yok. O nedenle de bu alanda çalışma gereği duymazdık. Ancak oran her 10 yılda bir katlanarak arttı. Bugün çocukların yüzde 10-15'i obez. 2020'de bu oran yüzde 20'ye rahatlıkla çıkar. Yani 10 yıl sonra 10 çocuktan en az 2'si obez olacak."

HER OKULA BİR DİYETİSYEN
Özellikle okullarda bu yönde bir çalışmanın yapılması gerektiğine vurgu yapan Garipağaoğlu, "Her okula bir diyetisyen önerisi sundu. "Obezitenin önlenmesi için bu şart. Diyetisyenler, haftalık ve aylık eğitimler düzenleyebilir. Beslenme kulüpleri kurarak, paneller, yarışmalar organize ederek öğrenci bilgilendirilebilir. Çünkü çocuklar söz dinler ve doğru olanı yapmaya çalışır" dedi.

DİYET YAŞI DÜŞTÜ
Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, çocukluk çağda yapılan diyet programlarını da eleştirdi. Garipağaoğlu, "Diyet yaşı düştü. Maalesef bazı ebeveynler 2-4 veya 6 yaşındaki çocuğuna diyet uygulamaya kalkışıyor. Bu çok yanlış. Yapılması gereken çocukların yaşına uygun sağlıklı beslenmeleri ve hareket etmelerini sağlamak. Çünkü onlar büyüyen bir organizmadır. Eğer sıkı diyete mecbur bırakılırsa boyları uzamaz, büyümesi engellenir. Unutulmamalı ki erişkin yaşta görülen çoğu hastalığın temeli çocukluk çağda atılıyor. Ancak çok özel durumlarda ve kısa süreli bir diyet uygulayabiliriz" dedi.

27 ARALIK 2011