Doç. Dr. Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin Libya'daki mücadelesine aynı kararlılıkla devam edeceğini belirterek, “Böyle giderse Hafter’in işi sahada zorlaşmaya devam edecek.” dedi.
İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Babacan, Libya’da vuku bulan son gelişmeleri değerlendirdi. Suriye’de gerçekleşen siyasi ve askeri krizlerin Libya’da da yaşandığına dikkat çeken Babacan, Türkiye’nin ise aktif politikasına herhangi bir kesinti olmadan devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ulusal güvenlik ve dış politika stratejisini biraz farklılaştırdığını belirten Babacan şöyle dedi: “Türkiye’nin sahadaki fiziki varlığı Rusya’yı Hafter ile ilgili politikasında revizyona itti ve Moskova’da toplanan ilk ateşkes zirvesi bunun bir ürünü olarak doğdu. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de kalıcı ateşkesin temini yönündeki diplomatik çabalarını Türkiye’ye çevirdi. Nihayetinde diplomatik kaynakların Berlin’de eli kuvvetli iki güç olarak Rusya ve Türkiye’yi işaret etmesi bu sürecin bir yansıması. Bu durumu bölgesel kaynaklar, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) yetkilileri ve hatta muarız güçler teyit ediyor. Öyle ki Kaddafi’den sonra oluşan güç boşluğuna gayrimeşru şekilde yerleşen Hafter’in, Kaddafi rejimi yanlıları açısından itibarı ve güvenilirliği bitmeye yakın görünüyor. Zira ülkede Hafter’i dışarıdan emir alan ve dış güçlerin planlarını Libya’da uygulayan biri olarak tanımlayan yayınlar yoğunlaşmaya başladı.”
Söyleşinin tamamı Anadolu Ajansında yayımlanmıştır, okumak için tıklayınız.
Son Güncelleme Tarihi: 24/02/2023 - 12:00