İnternet medyası hukuku Medipol’de tartışıldı

İstanbul Barosu’na bağlı yüzü aşkın avukat ile çok sayıda öğrencinin izlediği İnternet Medyası Hukuku toplantısında Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mete Tevetoğlu ile Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger sunumlarını yaptı.

Rektör Prof. Dr. Sabahattin Aydın’ın “hoş geldiniz” diyerek katılımcıları selamladığı toplantının ilk bölümünde “İnternet Medyası Yasa Tasarısı Işığında Sosyal Medya ve Ceza Hukuku ve Reklam, Rekabet ve Fikri Haklar” başlığı altında sunumlar yapıldı.

İlk sözü alan Yrd. Doç. Dr. Mete Tevetoğlu, TBMM İnternet Araştırma Komisyonu’nun kanun tasarısına dair hazırlanan rapora değindi. Raporda “Bilişim Bakanlığı” önerisinin bulunduğuna dikkat çeken Tevetoğlu, bilişim alanının tek bir elden koordine edilmediği için yeni bir bakanlık kurulması ya da yeniden mevcut yapının uyarlanması gerektiğini söyledi.

Raporda yurtdışındaki şirketlerin gelirlerinin vergilendirilmesi, IP adreslerinin paylaşılması, kişilik haklarının ihlalinde içeriğin çıkarılması konularına da değinildiğini söyleyen Dr. Tevetoğlu, internet içeriklerinin akıllı işaretleme yoluyla sınıflandırılması konusuna da değindi.

Türkiye’nin Avrupa Siber Suç Sözleşmesini imzaladığını belirten Tevetoğlu, uyarlanması için TBMM’ye sevk edilmiş durumda olduğunu söyledi.

İnternet yayıncılığının Basın Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin önemine işaret eden Tevetoğlu, haber üzerindeki hak sahipliği konusuna yer verilmesinin de önemli ve gerekli olduğunu kaydetti.

Tevetoğlu şunları söyledi: “Rapor pek çok hususa değiniyor. Artık iletişim bilgileri ile içeriğin yayın tarihinin sabitlenmesi zorunlu olacak. İlk kez sunulmaya başlandığı tarihin yer alması isteniyor. Haber siteleri, faaliyetlerini yer sağlayıcılık yükümlülüğüne uygun yapmalı. 5651 sayılı Kanun’da yer sağlayıcılık tanımı var. Yer sağlayıcı; içeriği kontrol etme, hukuka aykırı faaliyetin olup olmadığını kontrol etmekle yükümlü değil. Haberdar edilmesi halinde ise, teknik imkanlar dahilinde içeriği kaldırmakla yükümlü. Haber sitesince link veriliyor ya da bağlantı yapılıyorsa, içerikten sorumlu olmuyor. Yayının durdurulamamasına ilişkin müeyyideler, haber sitesine uygulanmıyor.  Aslında, internet medyasını engellemiyor. Haber sitesi sorumlu müdürü tekzip başlığı altında ana sayfada bir hafta süreyle “cevap-düzeltmelerin” yayınlanması gerektiğini düzenliyor. Yapmazsa, masrafları yayın sahibine ait olmak üzere diğer iki internet haber sitesinde yayınlatabilirsiniz diyor. Haberlere yapılan yorumlar, hukuki olarak yorum sahibini bağlar. Yorum bölümünde bu ibareye yer verilmeli. Yer sağlayıcı sorumlu değil, buna ilişkin log kayıtlarını tutması yeterli. İnternet haberciliğinde iktibas; taslakta hüküm yok. Kaynak göstererek alıntı yapılması savunulmakta. Sektörde otomatik olarak kaldırılması yerine, itiraza dayalı olarak içeriğin kaldırılmasını önermektedir.”

DÜLGER: BASIN KANUNUNDA YAPILMASI PLANLANAN DEĞİŞİKLİKLER, SOSYAL MEDYANIN SESİNİ KISABİLİR

Toplantıda daha sonra Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger söz aldı.

Konuşmasında artık ABD’de ve Avrupa’da gündemde olan internette unutulma hakkından bahseden Dülger, öte yandan 5651 sayılı yasanın özellikle 8. ve 9. maddelerinin bir tür sansür düzenlemesi olduğunu savundu.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2.3.2010 tarihli bir kararında, 5651 sayılı yasanın yürürlüğe girmesine rağmen, uyuşmazlığın esasına ilişkin yargılama yapmakla görevli mahkemelerin, MK 24 ve 25’e dayanarak internet erişimini engelleme kararı verebileceğinin belirtildiğini ifade etti.

Basın Kanununda yapılması planlanan değişikliklerle internet medyasının hem yer sağlayıcı olarak hem de basın ceza sorumluluğu açısından sorumlu tutulacağını, böylelikle her açıdan kuşatılacağını, bunun da özellikle sosyal medya üzerinde bireysel yayın yapan amatör veya yarı profesyonel yayıncıları olumsuz etkileyeceğini söyledi.