Ana içeriğe atla

Alkin: Türkiye, 2019’da enflasyonu yüzde 15’in altına çekebilir

06.12.2018

Türk ekonomisini 2019’da nelerin beklediğine dair açıklamalarda bulunan İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşlarının ekonomi..

dd

İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Alkin, 2019 yılında dünya ve Türkiye ekonomisini neler beklediğine dair değerlendirmelerde bulundu. Alkin, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarını, Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışlarını ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını dünya ekonomisini bekleyen riskler arasında gördüğünü söyledi. 2019 yılının gelişmekte olan ekonomiler için çetin bir yıl olacağını kaydeden Alkin, şöyle dedi: ”ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping G-20 zirvesinde bir araya geldi. Görüşmede 90 günlüğüne de olsa ateşkes ilan edildi. Ancak Trump, görüşmenin hemen akabinde sosyal medyadan Çin’e karşı tehditler savurdu. Ticaret savaşı şiddetlenecek gibi gözüküyor. Bu nedenle 2019’da Çin ve ABD ilişkileri dünya ekonomisinin seyrini belirleyecek. Ticaret savaşları devam ederse dünya ekonomisinin yavaşlaması kaçınılmaz. Bir diğer risk ise İngiltere’nin Avrupa Birliği ile olan durumu. İngiltere Parlamentosu 11 Aralık’ta Brexit’i resmen oylayacak. İngiltere Parlamentosu bu anlaşmayı beğenmeme noktasında reddederse hem İngiltere hem AB açısından çok zor bir durum ortaya çıkacak. Çünkü bunu yönetmeleri ihtimal dahilinde değil. Bunlara bağlı olarak 2019’un gelişmekte olan ülkeler için çetin bir yıl olacağını söylemek zor değil.”

“FED PARA POLİTİKALARINI YUMUŞATTI”

Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikalarını da değerlendiren Alkin, ABD ekonomisindeki durgunluk hissinin FED’in iddialı para politikalarında yumuşamaya sebep olduğunu söyledi. Gelişmekte olan ekonomilerin 2019’u rahat geçirebilmesi için FED ve ECB’nin tutumuna dikkat çeken Alkin şöyle devam etti:” Son iki aya kadar Amerikan Merkez Bankası FED daha iddialı para politikaları izlemekten bahsediyordu. Ancak ticaret savaşı ve ABD ekonomisindeki durgunluk hissi FED’i etkilemiş gözüküyor. Bu nedenle FED para politikaları söylemini biraz yumuşatmış durumda. Avrupa Merkez Bankası da Başkanı Mario Draghi ile benzer bir tutum sergiliyor. Avrupa’nın büyümek için genişletilmiş para politikasına ihtiyacı olduğunu buna göre adımlar attığını görüyoruz. FED’in para politikasını sertleştirmemesi, Avrupa Merkez Bankası’nın da genişletici para politikalarını bir miktar daha devam ettirmesi halinde 2019, gelişmekte olan ekonomiler için beklediğimizden daha yumuşak geçebilir. En azından uluslararası sermaye hareketleri açısından gelişmekte olan ekonomilerin çok fazla sıkışmadığı bir periyot gözlemleyebiliriz.”

“ENFLASYON YÜZDE 15’İN ALTINA İNEBİLİR”

Türkiye ekonomisinin 2019’da nasıl seyredeceğini de yorumlayan Alkin, Türkiye’nin 2019 yılında büyüme oranın 2,3 olarak öngörüldüğünü söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ‘Dengelenme, Değişim ve Disiplin’ sloganıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programı’ndaki hedefler doğrultusunda Türkiye’nin 2019 yılında enflasyonu yüzde 15’in altına çekebileceğini kaydeden Alkin şöyle devam etti: “Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2019-2021 dönemlerini kapsayan ekonomik programda Türkiye’nin 2019 büyümesi 2,3 olarak öngörüldü. Önümüzdeki sene iç piyasanın ekonomik büyümeye önemli bir katkısının olmayacağı düşünülüyor. Bu nedenle 2,3’lük büyümenin aşağı yukarı 1,5 ile 1,8 oranında net ihracattan gelmesi bekleniyor. Bu nedenle Türk şirketlerinin 2019’da ihracata yüklenmesi gerekiyor. Bu durum 2020 içinde geçerli. Ancak 2020’de ekonomideki dengeleme disiplin döneminde enflasyonun normalleşmesi, kurların ve faiz oranlarının normalleşmesi ile Türkiye ekonomisi bir miktar mesafe alacak. Ekonomi canlanacak vatandaşlar iç piyasada daha rahat harcama yapabilecek. Bundan dolayı da 2020 yılında iç talebin büyümeye daha fazla katkısı olacak. 2019 Türkiye için genel olarak kamu harcamalarının daha dikkatli yapıldığı, hane halkı harcamalarının biraz yavaş seyrettiği bir yıl olacak. Özel ve kamu yatırımları 2020 yılına erteleneceği için iç piyasadaki canlılık sınırlı olacak. Net ihracat dış büyümeye daha fazla katkı yapacak. Bu nedenle 2019’da bilhassa ilk bahar sonundan itibaren enflasyonun biraz daha düştüğüne şahit olacağız. Sonbaharda ise çok hızlı bir düşüş olacak. Enflasyon, yeni ekonomik programdaki hedefler doğrultusunda yüzde 15’in altında bile tamamlayabilir.”

“DOLAR, 2019’U 6,3 BANDINDA TAMAMLAYABİLİR”

Son olarak döviz kurlarının 2019’daki olası hareketlerini değerlendiren Alkin, Türkiye için her şeyin yolunda gitmesi durumunda doların 2019’u 6,3 ya da 6,4 bandında tamamlayabileceğini ifade etti. 19 Aralık’ta FED’in kritik bir toplantı yapacağını kaydeden Alkin şöyle devam etti: “2019’a muhtemelen 5,4- 5,5 bandında gireceğiz. 2019’u ise ABD ile olan ekonomik ve siyasi ilişkilerin seyrine bağlı olarak 6,5 ile 6,8 arasında bitirebiliriz. Bu sene için 19 Aralık kritik bir tarih. Fed yapacağı toplantıda faiz artırım kararı almazsa ve özellikle batılı ekonomiler Noel’e girmeden önce gelişmekte olan ekonomilerden varlık alımına yoğunlaşırsa içerde Dolar-TL kurunda bir yumuşama görülebilir. 2019 sonuna kadar Türkiye için her şey yolunda giderse dolar 6,3-6,4 bandında kapatabilir.”

Son Güncelleme Tarihi: 01/03/2023 - 15:20