Ana içeriğe atla

Aksolotlar Medipol’de!

13.07.2015

Medipol Üniversitesi Rejeneratif ve Restoratif Tıp Merkezi (REMER), vücutlarında hasara uğramış ya da kopmuş bir bölgeyi tamir edebilme kabiliyetleri ile tanınan çok özel bir canlı türü olan aksolo..

3-123c202cb7db-Aksolotl.jpg

İnsan vücudunun fonksiyonunu kaybeden doku ve organlarını onarmakla ilgili projelerin yürütüldüğü Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Rejeneratif ve Restoratif Tıp Araştırmaları Merkezi'nde (REMER) yakın zamanda heyecan verici bir gelişme yaşandı. Nadir bulunan bir amfibi türü olan aksolotlar bilim insanlarının istifadesine sunuldu. Doku ve organ hasarlarının onarılması ile ilgili çalışmalar için oldukça değerli bir model olan aksolotlar, vücutlarında hasara uğramış ya da kopmuş bir bölgeyi hızla tamir edebilme kabiliyetleri ile tanınıyor. Kökenleri Meksika’ya dayanan aksolotlar dünyanın en hızlı hücre yenilemesine sahip canlısı. Örneğin hayvanın hasarlanmış beyni, kesilmiş omuriliği ve enfarktüs sonrası kalbi kendini tamir edebiliyor; dahası hayvanın kesilen bacakları tekrar uzayabiliyor. Bu canlılar dünyada sadece bir elin sayısını geçmeyecek merkezde var. Hatta Almanya’nın doğusunda REMER dışında hiçbir yerde yok. Merkezde görev yapan bilim insanlarının ilk amacı ABD’den geçtiğimiz yıl getirdikleri 300 aksolotlu üretmekti, bunu başardılar. REMER şu an 1100 aksolotla ev sahipliği yapıyor.

KOPAN KOLUNUZUN YENİDEN UZADIĞINI HAYAL EDİN!
Canlılar üzerinde yapılan araştırmalar, tıp dünyasında büyük merak uyandırdı. Konu hakkında bilgiler veren Medipol Üniversitesi REMER Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk, aksolotların ülkemizde üretilebilmesinin; sinir sistemi, kalp damar sistemi, üreme sistemi hastalıkları ve yaralanmalar gibi doku hasarı ile karakterize hastalıklara çare arayan birçok araştırmacı tarafından ilgiyle karşılandığını söyledi. Öztürk şöyle dedi: “Bu hayvanın özelliklerine sahip olsaydık örneğin kopan bir parmağımız tekrar uzayabilirdi. Daha da ötesi kolunuzun yeniden uzayabildiğini hayal edin. Kalp krizi geçirdikten sonra kalbimiz kendini yenileyip eski sağlığına yeniden kavuşabilirdi. Tıp, günümüzde pek çok hastalık karşısında maalesef çaresiz durumda. Bir omurilik zedelenmesinde ömür boyu yatağa ya da tekerlekli sandalyeye mecbur durumda kalıyoruz. Ya da bir kalp krizinden sonra artık kalp eski kalp değil. Hasarlanmış ve her an hayatı tehdit eden bir organ. Bunlar, yenilenme kapasitesine sahip değil. Bizim amacımız şu: Bu hayvanlar bizim sahip olmadığımız bu onarım kapasitesine nasıl oluyor da sahipler? Eğer biz aksolotları anlayabilirsek, bu bilgilerden yola çıkarak insanlar için yeni birtakım tedavi yöntemleri bulabilir miyiz? Tüm amacımız bu. Aksolotlar bugün için dermansız olan hastalıkların umudu olabilecek mi, bunu zaman ve yapacağımız araştırmaların sonuçları gösterecek.”

AVRUPA’DAKİ EN İLERİ ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDEN BİRİ!
Türkiye’nin hücresel görüntüleme alanında en önemli araştırma merkezi olarak öne çıkan REMER, bazıları alanında Avrupa’da en ileri merkez olan çok sayıda laboratuvarı bünyesinde barındırıyor. Hücre kültürü, moleküler biyoloji, genomik, biyoinformatik, proteomik, dental, biyomedikal, elektrofizyoloji, ileri mikroskopi, farmakoloji, analtik kimya ve deney hayvanları laboratuvarlarından oluşan kompleks bir yapı olan REMER, Türkiye’nin en aktif araştırma merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bünyesinde nitelikli pek çok araştırmacıyı istihdam eden REMER’de yerli aşı üretiminden kök hücre tedavilerine ve enfeksiyon etkenlerinin erken teşhisi için kullanılabilecek kitler üretilmesine kadar bir çok proje halihazırda hayata geçirilmiş durumda.

Son Güncelleme Tarihi: 17/03/2023 - 09:34