Prof. Altıntaş: Kadim tıbbı yok sayamayız

İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, ‘Osmanlı Tıbbına Göre Sağlıklı Yaşam’ başlıklı bir konferans verdi. Tıbbın insanlık tarihinin ilk günlerinden beri var olduğunu kaydeden Altıntaş, tıptaki gelişmelerin tarihsel olarak birbirini beslediğini söyledi. Altıntaş, Mısırlıların milattan 2 bin yıl önce papirüse yazdığı tıp bilgilerinden bugün bile yararlanıldığını söyledi.
“İNSANIN ŞUURU BEDENİNDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ”
Modern tıbbın insanı sadece bedenden ibaret gördüğünü savunan Altıntaş, geleneksel tıbbın ise insanı bedeni ve ruhu ile birlikte ele aldığını belirtti. Yeni tıp anlayışının insanı bir denek gibi gördüğünü öne süren Altıntaş şöyle dedi: “Osmanlı’da hekimlerin birinci amacı ‘Nasıl sağlıklı yaşanır?’ sorusunun cevaplarını bulmaktı. Osmanlı tıp kitaplarının ilk bölümü bu sorunun cevaplarına ayrılmıştır. Osmanlı tıbbı insanın sadece bir bedenden ibaret olmadığını, duygu ve düşüncelerin bedeni bir ilaçtan daha hızlı etkilediğini söyler. Hastalıklarımızın birçok sebebi duygu, düşünce ve hislerimizdir. İnsanın şuuru bedenden bağımsız düşünülemez.” 
“DOĞADAN İZOLE YAŞANAN HAYATLAR HASTALIKLARA YOL AÇIYOR”
Şuurun insanı doğayla birleştirdiğinin de altını çizen Altıntaş, tarım sektöründe kullanılan kimyasalların ise insan sağlığına olumsuz etkileri olduğunu ifade etti. İnsanların günümüzde doğadan kopuk, izole bir hayat sürdürdüğünü belirten Altıntaş şöyle dedi: “Betonların içinde yaşıyoruz. Gıda olarak önümüze ne sürülürse onu yiyoruz ve hastalandığımızda küçük beyaz şeyleri yutuyoruz. Kendimizi böyle mutlu zannediyoruz. Bu yaşam şekli hastalıklara sebep oluyor. Tarım ürünleri pek çok kimyasalı üzerinde barındırıyor. Bunu ziraat mühendislerine söylediğimde bana karşı çıkıp, ‘15 gün sonra ilaç etkisini kaybediyor’ diyorlar. Ama biz karaciğerleri ve böbrekleri tükenen insanların bu zehirli gıdalardan dolayı hastalandığını biliyoruz.”